20091014

yılın genç moda girişimcisi olmak isteyen?


2010'da ingiltere'deki /uluslararası genç moda girişimcisi/ yarışmasına katılmak üzere, türkiye'de yapılacak olan /yılın genç moda girişimcisi/ yarışması ile bir finalist belirlenecek ve şubat ayında diğer finalistlerle buluşmak ve de yarışmak için ingiltere'ye gönderilecek. british council ve istanbul moda akademisi ortaklığıyla gerçekleştirilecek olan bu yarışmaya katılmak için verilen bazı bilgiler ise şöyle:

adaylar:
-25 – 35 yaş aralığında
-aşağıda belirtilen, ilgili sektörde en az 3 yıllık iş tecrübesine sahip
-girişimci ve türkiye’de moda sektörünün gelişmesinde ticari ya da sosyal alanlarda yeteneklerini göstermiş
-sektörde türkiye’de geleceğin liderlerinden olma potansiyeline sahip
-kendini iyi derecede sözlü ve yazılı ifade edebilecek ingilizce bilgisine sahip olmalıdır
kimler başvurabilir?
-moda, tekstil, aksesuar veya parfüm tasarım ve üretiminde çalışanlar
-moda sektörünün tanıtımında çalışanlar: şovlar, sergiler, festivaller, etkinlikler
-perakendeciler
-moda ürün araştırma ve Tedarik Zinciri Yönetimi alanında çalışanlar
-moda reklam ve tanıtım sektöründe çalışanlar: Halkla İlişkiler, markalaştırma, gazetecilik
-moda yayıncılığı, iletişim ve web sitesi alanlarında çalışanlar
-yukarıda belirtilen alanlarda özel hizmet veren danışmanlar
[başvuru formu ve ekstra bilgiye ulaşın]

20091011

sevgili kış a mektup





sevgili kış,

geliyor olmanla birlikte kapkalın paltolara, deri ceketlere, kocaman yün atkılara, mat mus çoraplara, favori tozluklara ve ponpon eldivenlere de kavuşmanın zamanı yaklaşıyo ve seviniyoruz (: sana seninle ilgili en derin ve içten duygularımı anlatmak isterim..
mesela sen geldiğinde, tozluk giyince kendimi mutlu hisseden garip bi insanım ben. böyle oturduğumda ayakkabılarımın uçlarını birbirine değdirip üstten bakarım o tozluklara sevinirim filan, güzel yani. her sene bu zamanlar, hadi bi gelicekse gelsin artık kış, bi yağmur filan yağsın bişey olsun ayh ben de şeffaf şemsiyemi alıp dışarı çıkıyim bi izliyim kafamı yukarı kaldırıp gibi cümleler beynimde ordan oraya gidip gelirler.
üşümenin de çoğu zarar olabiliyo tabiğ, özellikle de benim gibi her daim grip aşısı yaptırmasına rağmen ısrarla grip olmaktan vazgeçemeyenler, kararında ıslanmalı yağmurda. bi de ben severim ıslanmayı; hani saçlarınızda küçücük damlalar kalıyo böyle, hani giysileriniz tam ıslanmıyo, hani böyle üşümekle üşümemek arasında oluyosunuz, asfaltın rengi koyulaşıyo, denizde hafif bi kıpırdanma oluyo yağmur damlaları yüzünden. evet, bu tam olarak yağmur çiselemesi olarak adlandırılmalı, yoksa sıçan gibi ıslanmak pek hoşlaşmadığımız bişey.
neyse konuyu dağıtmayalım, işte beynimdeki sesler yine çoğaldı bu aralar, cümleler gerçekleşmeyi bekliyo. sen gelsen, hava biraz soğusa daha mutlu olucam, ama biraz soğusun atkı filan takabilicek kadar yani, abartmasın mümkünse (oldu mu sen söylersin).
bir de bu sene geldiğinde göreceklerin arasında uzuuun çizmeler ve yün elbiseler, ugglar, kadifeler, deriler, ve devasa atkılar mevcut. bu sene işim başımdan aşkın modda olduğumdan devasa atkı filan öremiyciim (önceden örmüşlüğüm var mı ki hım), anneme söylemeyi planlıyorum, bakıcaz. çook salaş ve güzel duruyolar, üşümek gibi bi seçeneğiniz olamaz onlarla cıx sanmıyorum..
bu yani. o zaman gel hadi. hatta haydi gel gel.

imza: juicypuce

20091002

nokta nokta









noktalar gelecek baharın trendi olarak anılsa bile şimdiden gönülleri çalmış gibi; ben de kelebeğin (ki o kendini bilir) bir zamanlar görüp beğendiğim ama nedensiz bi şekilde almamış olduğum noktalı bluzü geçen doğum günümde hediye etmesiyle noktaları seviyor olduğumu farkettim evet. çok küçük olanlar değil de, böyle iricelerini bu bahar çok görecekmişiz, hadi bakalım... (üç nokta evet, boşuna trend takip etmiyorum?)